Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, 6 yıldır cezaevinde olan Osman Kavala’yı bahis alan ve TRT‘nin yeni dijital platformu tabii’de yayınlanan Metamorfoz dizisine reaksiyon gösterdi. Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala evrakında Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18. unsurundan mahkum ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“AİHM, bu kararında, Osman Kavala’nın hukuk dışı yollarla sivil aktivistlere ve sivil aktörlere bir ceza olsun diye tutulduğunu çok açık biçimde söz etti. Bu karara karşın bırakılmıyor. Bırakılmamasının nedeni, iddianamesinin ve mahkumiyetinin Sayın Erdoğan tarafından yazılmasıdır. Belgesi Yargıtay’da ve yakında görüşülecek. Beni üzen hadise şu; hepimizin vergileri ile kamu yayıncılığı yapmak zorunda olan TRT’nin bir prestij suikastına aracı olması. Bu metodu 15 Temmuz’dan evvelki uygulamalardan biliyorduk. Yani kanallarda birçok prestij suikastı yapılıyordu. Maksat gösteriliyordu beşerler. AKP, bu metodu devam ettiriyor. TRT’de bizim vergilerimizle yapılan dizide Osman Kavala gaye gösteriliyor, milyonlara amaç gösteriliyor.”
OYUNCULARA ÇAĞRI
Tanrıkulu, “Bu diziyi derhal yayından kaldırın. Bu, büyük bir utanmazlıktır, büyük bir düşmanlıktır ve büyük bir kindir. Bu dizinin bir an önce TRT’den yayından kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.
Tanrıkulu, dizide rol alan oyunculara da, “İleride kendileri için büyük bir sabıka kaydı olacak, bu dizide bu formda oynamaları. Hasebiyle onları da Meclis’ten farkındalığa davet ediyorum. Bu prestij suikastına aracı olmayın ve bu dizinden çekilin” daveti yaptı.
OSMAN KAVALA DA AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Osman Kavala, kendi hayat kıssasını tek taraflı anlatan Metamorfoz isimli dizi hakkında yazılı açıklama yapmıştı.
“Kamu kaynaklarının bu hedef için kullanılmış olması beni yadırgatmadı” tabirlerini kullanan Kavala’nın açıklamasında şu tabirler yer almıştı:
“Benimle ilgili hazırlanmış bir senaryonun TRT tarafından finanse edildiğini ve dizi-film olarak yayınlandığını öğrendim. Kişi prestijini koruyan maddelerden kaçmak için hileye başvurulmuş, ismim açıkça kullanılmamış. Hukuksuz olarak cezaevinde tutulmam için kullanılan iddianamelerde olduğu üzere, bu dizide de gerçek olayların tahrif edilmesi prosedürüne başvurulduğu, komplo teorileriyle hatalı olduğum algısı yaratmanın amaçlandığı anlaşılıyor. Kamu kaynaklarının bu gaye için kullanılmış olması beni yadırgatmadı. Beni şaşırtan ve bana keder veren genç sanatkarların bu prestij suikastı projesinde yer almaktan rahatsızlık duymamaları.”