TTB’nin açıklamasında bu durumun toplum sıhhati açısından bir “tehdit” oluşturduğu ve önümüzdeki yıllarda kanser riskinin artacağı ikazında bulunuldu. Hatay Valiliği’nin yerinde ayrıştırma uygulaması ve sulama olmadan yıkım çalışması yapılmadığına yönelik açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söz eden TTB, “12 başka yıkım alanında tespit edilen ihlaller, toplum sıhhatini ve afet idaresini hiçe sayıyor” dedi.
Hatay’a bağlı Harbiye, Turunçlu, Çekmece, Maşuklu ve Armutlu mahallelerinin birtakım yıkım alanlarında “yerinde ayrıştırma” sürecinin uygulandığı vurgulandı. Kelam konusu yıkım alanlarında sırf altı noktada sulama tekniği kullanılırken sekiz noktada bu sürecin yapılmadığı söz edildi. Ayrıyeten, Turunçlu ve Gültepe mahallelerinde moloz döküm ve ayrıştırma çalışmalarının ömür alanlarına yakın bir bölgede yapıldığına dikkat çekildi. Yıkım çalışmalarında güvenlik şeridinin olmadığına vurgu yapılan açıklamada, personellerin de gözetici ekipmanlarının bulunmadığı belirtildi.
(Vedat Bulut)
TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, yıkımların gelecek yıllarda halk sıhhatini önemli boyutta tehdit edeceğine işaret etti. Bulut, “Asbeste bağlı 10-15 yıl içerisinde akciğer zarı kanseri gelişecek. Ağır metal zehirlenmeleri artacak. Kimyasal materyallerin bulunduğu yerlerin yıkımıyla toprağa karışan kimyasallar içme ve sulama sularına yakın yerlere döküldüğünde sorun teşkil edecek” dedi.