Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, “Dünyayı uyandırıyoruz”, “Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa” ve “Bir güneş doğuyor” sloganlarıyla yapılan eylem için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet, Eminönü Yeni, Fatih ve Süleymaniye camilerinin önlerinde toplanan katılımcılar, kortejlerle Galata Köprüsü’ne yürüdü.
Sık sık tekbir getirerek, “Katil İsrail hesap verecek”, “Şehitler ölmez”, “İstanbul’dan Aksa’ya direnişe bin selam” sloganları atan katılımcılar, köprüye çıkan yollar trafiğe kapatıldığı için belirlenen noktalardan yürüyerek ve teknelerle alana geldi.
Teknedeki vatandaşlar eyleme meşaleler yakıp Türk ve Filistin bayrakları sallayarak eşlik etti. Vatandaşların Gazze’ye destek için kefiye taktıkları görüldü.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı köprünün ortasında Türkçe ve İngilizce “Gazze’deki Soykırımı Durdurun” yazılı dev pankart ile Türk ve Filistin bayrakları yer aldı.
Bazı katılımcılar, “Bağlansa elim ayağım bağlanmaz ki yüreğim”, “Bir güneş doğuyor”, “Kudüs bizimdir”, “Çocukların büyümediği yer Gazze” ve “Kudüs işgal altında” yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
Sloganlar atıp tekbir getiren vatandaşlar, müziklere ellerindeki bayrakları sallayarak eşlik etti.
Yürüyüşe katılanlardan bazıları, alana “Özgür Filistin” grafitileri çizdi.
Marmaray’ın Sirkeci istasyonundan gelen çok sayıda kişi Eminönü’nden korteje katıldı. Toplu taşıma araçlarında ve duraklarda, köprüye gelenler dolayısıyla yoğunluk meydana geldi.
Öte yandan, yardım kuruluşları ve belediyelerin yemek tırları ve araçlarındaki ikramlar eylem boyunca sürdü. Gazze’ye bağış toplamak için takvim satanlar da alanda yer aldı.
Programa İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ve İstanbul Valisi Davut Gül, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Mahir Ünal, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Genel Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, birçok milletvekili ve ilçe belediye başkanları katıldı.
Galata Köprüsü’nde basın için kurulan platformda “ForFairFuture (Adil Gelecek İçin)” yazılı etiketler yer alırken, dev ekranlar kuruldu, ses sistemi için de kolonlar yerleştirildi.
Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan’ın eserlerini seslendirdiği program, katılımcıların konuşmalarıyla başladı.
Katılımcılar, polis kontrol noktalarından geçirilerek alana alınıyor.
Çeşitli yardım kuruluşlarınca vatandaşlara simit, çay ve çorba ikram ediliyor.
Polis ekiplerince köprü ve cami çevrelerinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
“Kimse sanmasın ki Türkiye uyuyor”
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, Hamas liderleri İsmail Heniyye ile Yahya Sinvar başta olmak üzere tüm Filistin şehitlerini ve şehitleri yad etti.
Dua ederek katılımcılara seslenen Erdoğan, “Biz ayaktayız, biz uyanığız, biz buradayız. Filistin’le dayanışma için buradayız. Gazze’deki soykırımı lanetlemek için buradayız. Ayasofya açıldı, Emevi Camii özgürlüğüne kavuştu, şimdi Kudüs için Mescid-i Aksa için buradayız. Kimse sanmasın ki Türkiye uyuyor. Kimse sanmasın ki dünyanın uyuduğu bu sabahta Müslümanlar da uyuyor. Hayır, biz ayaktayız, biz dipdiriyiz. Biz sabah kadar taze, sabah kadar heyecanlıyız. Biz, işte hep birlikte buradayız. Öfkemizle, protestolarımızla, sloganlarımızla, dualarımızla buradayız. Gazze yalnız değil, Filistin kimsesiz değil, Suriye tek başına değil. Biz varız, İstanbul var, Türkiye var. Hep yanlarında olduk, inşallah hep yanlarında olacağız.” ifadelerini kullandı.
Soykırımın 453’üncü gününde, İsrail’in Gazze’de bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, doktorları, gazetecileri, yardım gönüllülerini ve daha birçok kişiyi katlettiğini, okulları, camileri, kiliseleri hedef aldığını anımsatan Erdoğan, 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
“Hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa’da, Filistin’de de doğacaktır”
Dünyanın birçok ülkesinin mühimmat, finansman ve politik destek vererek ya da susarak insanlık suçunun ortağı olduğunu belirten Erdoğan, Gazze’de sadece mazlum sivillerin değil insanlık ve vicdanın öldüğünü ifade etti.
Erdoğan, Batı’nın maskesinin Gazze’de düştüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Nerede insan hakları? Nerede çocuk hakları? Nerede kadın hakları? Nerede basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü? Bütün batılı değerler hem Gazze’de hem batıda öldü. Kendilerinden olmayanlara hiçbir hak tanımadıklarını bir kez daha gösterdiler. Ama biz elbette kimseden merhamet dilenecek değiliz. Kendi tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden, en çok da imanımızdan aldığımız güçle biliyoruz ki Allah’ın mazlumlara olan vaadi Suriye’de nasıl gerçekleştiyse Filistin’de de gerçekleşecektir. Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa Şam Emevi Camii nasıl eli kanlı bir diktatörün tasallutundan kurtulduysa, inşallah hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa’da Filistin’de de doğacaktır.”
“Oyun oynarken yorulması gereken çocuklar savaştan yoruldu”
Cesur Filistin halkını tüm benliğiyle selamladığını dile getiren Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı İbrahim Beşinci, “Bugün tarihi bir çağrıya kulak veren gönül köprüsünden Galata Köprüsü’ne bir yol çizen aziz milletimiz, saatler işledi, günler geçti, zaman aktı. Oyun oynarken yorulması gereken çocuklar savaştan yoruldu. Annelerin gözünde yaş, babaların dizinde derman kalmadı. Gazze’nin her metrekaresi şehit kanlarıyla sulandı, üzerine kan dökülmüş bu dava bizlere kaldı.” dedi.
Beşinci, bazı şehitleri ismen anıp mücadelelerine yer verdiği konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Ezan susmaz, bayrak inmez.’ diyen binler burada mı? Mazlumun, mağdurun sesi burada mı? O halde herkes duysun, herkes bilsin. Bayrakla dertleşen, toprakla birleşen, can verip devleşen birileri var. Bütün dünya şahit olsun ki başkaldırıyoruz. Bu köklü medeniyetin, bu zengin toprakların yoksul çocukları olmayı kabul etmiyoruz. İs kokmuş bu dünyaya, iz bırakmak için başkaldırıyoruz. Sözde medeni, özde barbar olan tüm güç odaklarına, katil İsrail’e, onun havarilerine, onun köpeklerine başkaldırıyoruz. Onlar ülkemize, biz dünyaya başkaldırıyoruz. İnsanlık ittifakını kuruyor, tüm dünyaya Galata Köprüsü’nden haykırıyoruz. Evet sinmiyoruz, yılmıyoruz, alışmıyoruz, korkmuyoruz, Filistin’i asla unutmuyoruz.”
Filistin’de yaşanan acılara vurgu yapan Beşinci, “Aziz İstanbul’dan, İsra’nın son durağı, miracın başlangıcı, Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa’nın Rabbi’ne yemin olsun ki her yaştan ve her milletten Müslüman’ın Aksa’yı doldurup taşıracağı günler gelene kadar haklı mücadelemiz devam edecek. Dün Ayasofya’da, bugün Şam’da, bin yıldır alem-i İslam’da, şehitler otağı aziz vatanda bir güneş doğacak, zafer bizim olacak inşallah.” diye konuştu.
“Sıra Filistin’e, Gazze’ye, Kudüs’e gelmiştir”
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, tarihin ve günlerin akışının tepetaklak olduğu, mazlumların tek yumruk olarak zalimin karşısında durduğu, yurtsuz bucaksız düşünülen gariplerin prangalarını birer birer kırdığı günlerin yaşandığını söyledi.
Zulmün karşısında durup meydanı dolduranlara teşekkür eden Ceylan, “Ant olsun ki diriliş şafağı doğmuştur. Artık buradan geriye dönüş yoktur. Müjdeler olsun Ayasofya’mız açılmıştır, müjdeler olsun Şam, Emevi Camii özgürleşmiştir. Ant olsun sıra Filistin’e, Gazze’ye, Kudüs’e gelmiştir ve sırada Mescid-i Aksa vardır.” diye konuştu.
Ceylan, “Ey zalimler, artık korkun. Kalplerinize korku düşsün. Zulümle payidar olunmaz. Ey zalimler, biliniz ki hepiniz yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ey Gazzeli ve Filistinli kardeşlerim, bugün burada toplananlar, direniş ruhlular, Filistin sevdalıları direnin, boykot edin, dua edin, mücadele edin, hakkı haykırın çünkü şafak yakındır, zafer yakındır ve zafer inananlarındır.” ifadelerini kullandı.
“Asla umutsuzluğa kapılmıyoruz ve kapılmayacağız”
Filistin’e Destek Platformu adına konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, soykırıma karşı vicdanın gür sesini duyurmak ve “Nehirden denize özgür Filistin” demek için burada buluşulduğunu söyledi.
Yalçın, Filistin’de onurlu direnişin olduğuna işaret ederek, “İnsanlık olarak üzülüyoruz, Müslüman olarak kahroluyoruz ama asla umutsuzluğa kapılmıyoruz ve kapılmayacağız. Çünkü Rabb’imiz zalimlere diyor ki, ‘Yenilecek ve topluca cehenneme sürüleceksiniz.’ Evet yenilecekler. O yüzden tıpkı Karabağ’ın azatlığını, tıpkı Şam’ın özgürlüğünü gördüğümüz gibi Allah’ın izniyle Filistin’in, Gazze’nin de özgürlüğünü göreceğiz.” diye konuştu.
Filistin’de işgal, soykırım ve çocukların katledilmesinin söz konusu olduğuna dikkati çeken Yalçın, şehirlerin, camilerin, hastanelerin ve ibadethanelerin yıkıldığını kaydetti.
Yalçın, Gazze’de canını, ırzını, vatanını, özgürlüğünü korumak için direnen kahramanlar olduğunu belirterek, Gazze’nin gür sesi olmak, mazlumlara ve masumlara sahip çıkmak ve tarihin doğru yerinde durmak için burada olduklarının altını çizdi.
“Gazze susturulamayacak”
Filistin İnisiyatifi Sözcüsü Enes Yalman ise bugün Gazze’deki soykırımın hala devam ettiğini söyledi.
Bu sabah yeni yıl başlarken kutlama yapmak için değil, soykırıma, bombalara ve Gazzelilerin katledilmesine karşı haykırmak için toplandıklarını dile getiren Yalman, “453 gündür bombalar düşüyor, canlar alınıyor ve Gazze halkı akla hayale gelmeyecek şeylere katlanıyor. Çocuklar, anneler, babalar, doktorlar ve gazeteciler hedef alınıyor ve öldürülüyor. Gazze halkı sadece evlerinin, şehirlerinin yıkımıyla değil, aynı zamanda geleceklerinin de yıkımıyla karşı karşıya kaldı. Hastaneleri yok oldu, okulları artık yok ve aileleri parçalandı. Bu 453 günün her saniyesi acı dolu, kayıp dolu, hayal edilemez ıstırap dolu geçti.” dedi.
Yalman, her şeye rağmen Gazze halkının boyun eğmeyi reddettiğini vurguladı.
Dirençlerinin onların en büyük silahı olduğuna dikkati çeken Yalman, “Gazze yaşıyor, Gazze susturulamayacak. Bugün burada sadece bu soykırımın günlerini saymak için değil, ona karşı haykırmak için bulunuyoruz. Gazze’ye seslenmek için buradayız. Yalnız değilsiniz. Sizin acınız bizim acımızdır. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir. Her nefeste, her duada ve her adalet çağrısında yanınızdayız.” ifadelerini kullandı.
Yalman, Gazze’de bu suçları işleyen Siyonistlerin ve onların destekçilerinin binaları yıkabileceklerini fakat Filistinlilerin inançlarını asla yok edemeyeceklerini sözlerine ekledi.
“Siyonist yapıyı koruyamayacağınız günler gelecek”
Yönetmen ve aktivist Tülay Gökçimen de Siyonistlerin çiğnenmedik hiçbir ilke, değer ve ahlak kaidesi bırakmadığını dile getirdi.
İsrail’e 15 aydır silah ve para desteği veren dünyanın, ABD’nin, Almanya’nın, Fransa’nın ve İngiltere’nin işlenen her suça ortak olduğunu vurgulayan Gökçimen, “İsrail’in akıttığı her damla kandan, yıktığı her binadan, her enkazdan sorumlusunuz. Er ya da geç topraklarımıza hançer gibi sapladığınız Siyonist yapıyı koruyamayacağınız günler gelecek. Koruyamadığınız gibi İsrail terörizmini kurumsallaştıran bir yapıyı desteklemenin hesabını vermek zorunda kalacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Filistin halkının canını, malını, evladını ve her şeyini bu mücadele için feda ettiğini aktaran Gökçimen, direnişten ümit kesilmeden Gazze’ye destek olunması gerektiğini kaydetti.
Eylem, Hüseyin Kader’in yaptığı duayla sona erdi
Sanatçıların da şarkılarını seslendirdiği eylem, konuşmaların ardından Milli İrade Platformu Genel Sekreteri Hüseyin Kader’in yaptığı duayla sona erdi.
Programın sona ermesiyle alandan kimi vatandaşlar deniz yoluyla kimisi de tramvay ve Marmaray gibi toplu taşıma araçlarıyla ayrıldı.
Vatandaşlar, duraklarda da yoğunluğa sebep oldu.
“Yeni yılın ilk gününde dünyaya mesaj verdik”
Eyleme katılan vatandaşlardan Emine Karataş, Filistin için hüzünlü olduklarını söyledi. Ölenlerin mazlum ve hiçbir suçu olmadığını anımsatan Karataş, “Günahsız çocuklar, babaların, annelerin feryadına artık yüreğimiz dayanmıyor. Bir an önce son bulsun istiyoruz.” dedi.
Eylemdeki coşkuyu çok güzel bulduğunu kaydeden Havva Topçu da “Çok mutlu olduk. Yeni yılın ilk gününde dünyaya mesaj verdik. Gazze için, zulme dur demek için hep birlikteyiz.” ifadelerini kullandı.
Hümeyra Topçu ise yeni yılın ilk gününde dünyaya verdikleri mesajın bir ruhun uyanmasına vesile olmasını temenni etti. Topçu, “Burada çok coşkulu bir kalabalık vardı. İnşallah daha da güzel organizasyonlar olur, inşallah güçlü şekilde sesimizi duyurabilmişizdir.” diye konuştu.
Etkinliğin çok kıymetli olduğunu kaydeden Salih Baydar da en yakın zamanda Kudüs’te de program yapmak istediklerini, Emevi Camii’nde olduğu gibi Kudüs’te de bu işi başaracaklarına inandıkları için Galata Köprüsü’ne geldiklerini belirtti.
Yürüyüşe Adana Çukurova Üniversitesinden katılan Gine-Bissaulu öğrenci Abdulai Embalo, bu zalimliğin bitmesini istediklerini belirterek, “Tüm dünyayı Müslümanlara zehir eden insanlara artık yeter demeye geldim. Bence bu zulme de artık yeter demeliyiz, Müslümanlar olarak birlik olup bu zalimliğe bir son verelim.” dedi.
Zulme Karşı Duran Doktorlar Platformundan Rumeysa Günay İnanç da meslektaşları için alanda olduklarını ve zulme son verilmesi gerektiğine dikkati çekti.
“Gönlü olup da gelemeyen milyonlarca da insan var”
Gazze için umutlu olduğunu dile getiren Mustafa Sönmez, yüreklerinin kan ağladığını belirterek, “Onlar bizim kardeşlerimiz, bizim ecdadımız ne zaman oradan çıktı orası, perişan oldu inşallah tekrar oraya gideceğiz, tekrar orası fethedilecek. Biz buna canı gönülden inanıyoruz, zulme dur demek için bütün Müslümanları gördünüz işte, 450-500 bine yakın insan geldi, burada gönlü olup da gelemeyen milyonlarca da insan var.” dedi.
Kudüs’e en yakın zamanda kendi araçlarıyla gideceklerine inandığını kaydeden Yasemin Atak, “Ben şoför olarak gideceğim, grubum hazır. Orada olacağım, buna güveniyorum ve Rabbimin izniyle de biz her zaman oradayız, gönlümüz orada, biz orayı fethettik zaten. Ben 2023’te Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın önünde yaptığım o dualarla bunun hedef olduğunu biliyordum ve ben orada olacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Atak, katılımcıların çok güzel bir topluluk olduklarını belirterek, “Bu toplumdan doğacak bir gün güneş burada ve bu toplum yıkılmaz, yükselir. İnanıyoruz ki Müslümanlar kardeştir ve zulme sessiz kalamayız, zulmün yanında hiçbir zaman olmadık. Zulme karşıyız ve tüm mazlumların da yanında olduğumuzu bildirmek istiyoruz.” dedi.
Duygulu olduğunu ifade eden Fatmanur Arıcı, Filistin’de yaşananların son bulmasını diledi.
Ahmet Salih Öztürk de birçok farklı kesimden gönüllünün yürüyüşe katıldığına dikkati çekerek, “Burada Müslüman’ı, Hristiyan’ı, Yahudi’si yani birçok dini gruptan insanlar gelip insan haklarını savunuyor. Bu da aslında insanların bir olduğunu gösteriyor. Bu zulüm sadece Müslümanlar için değil, bütün dinler için yapılan bir zulümdür. ‘Mescid-i Aksa Müslümanların’ diyoruz fakat orada yapılan insanlık suçu bütün dünya için geçerli. Bu dünya suçunu da destekleyen zalimleri kınıyoruz ve hepsine lanet ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
