İl başkanları toplantısında önemli açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Hınıslı Said bir vatan hainidir. Yaşadığı dönemin terörist başıdır. Kim övgü ile bahsediyorsa onunla aynı çukurdadır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin il başkanları toplantısı programında konuştu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Omurga sağlamsa vücut kuşkusuz sağlıklı ve zindedir. Bizim omurgamız saat gibi çalışmaktadır. MHP karanlıkları yaran, korkakları yenen, inanç ve irade aydınlığıdır. Bu aydınlığı diri tutan ve sürekli körükleyen güç kaynağı MHP’nin teşkilat yapısı, teşkilatçı vasfıdır. Teşkilat demek gören göz işiten kulak konuşan dil hisseden vicdan dokunan el demektir. Sizler yurdun her köşesinde halkın vuran nabzını avuçlarınızda tutuyorsunuz. Anadolu’nun tüm güzelliklerini insanımızın tüm özelliklerini içinize geçip yokuşları aşıyorsunuz. Ülkede birlik, dirlik istikametinden şaşmadan her şey önce Türkiye anlayışından sapmadan MHP’nin mesajlarını taşıyorsunuz.
Tereddüte düşmeden ilerleyiniz. Gecenin en zifiri anında kim var diye sağına soluna bakmadan kimin olup olmadığına aldırmadan fert fert ben diyen teşkilat yapımızla güven aşılıyorsunuz. Siyaset hiziplerin çatışmasına dar kadrolu ekiplerin çekişmesine ortam açtığı müddetçe yüreklerin toplu vuruşu anlam ve değerini hızla kaybedecektir. Bunun sonu ve sonucu da hezimettir.
Birbirine kıymet verip kılavuz olan şahsiyet özenmiş bezenmiş insanların başarıyı hak ettikleri pek çok tecrübeyle sabittir.
Kaynakların kıt olup olmadığı tartışmalı olsa da bizim ve millet sevgimizin enginliği, kaynağının çok zengin olduğudur. Ne var ki sevdası yalan olanların vedası da hayat ve siyaset gerçeğidir. Faziletle rezillik arasında kalın duvar varsa bu duvardan bir insan geçecek kadar büyük bir delik vardır.
Turp gibi bakan, marul gibi koltuk pazarlayan estirdikleri fırtınada yollarını kaybettiler mi? Karanlık ilişkileri deşifre oldu mu, daha neler neler olacak bekleyip göreceğiz.
“Devremülk anlayışında siyaset anlayışını elimizin tersiyle itiyoruz”
Biz çilemiz kadar büyüdük, gazilerimizle güçlendik, acı ve yenilgilerimizi vicdan heybemize doldurarak ileriye atıldık. İnsan eksilterek siyaset yapamayız, yapılamaz. Siyasette maksat gönül kazanmaktır. İnsan inciterek siyasette ilerleme kaydedilemez. Siyasetin rotası incelikle ve insaniyet ölçüleriyle tayin edilmelidir. MHP’nin yaptığı da yapacağı da aynen budur. Yanlışlara göz yumamayız. Davamızın bekası için yeri zamanı geldiğinde karar almak zorundayız. Hiçbirimizin davanın önünde ya da üstünde olmadığımızı idrak dahilindeyiz. Teşkilatımızı bir makinenin dişlileri kapsamında her arkadaşımın görevini yerine getirdikten sonra sorun yoktur. Devremülk anlayışında siyaset anlayışını elimizin tersiyle itiyoruz. Dava iddia sahibi olarak güzel düşünülmüş yalanlara, kepazeliklere, hak edilmemiş seferlere itibar etmiyoruz.
Yerel seçim adayları
14 Mayıs ve 23 Mayıs seçimleriyle yasama ve yürütme Cumhur İttifakı’nın müessir kazanımları ile tezahür etmiş ve yeni yüzyılın ilk harcı karılmıştır. Şimdi sırayı mahalli idareler seçimi almıştır. Aziz milletin takdiri ile 31 Mart eşiği sağ salim, kazasız belasız, merkezi yönetime müzahir olacak ölçüde aşılacaktır. MHP, 31 Mart’ı Türkiye’nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak görmektedir. AK Parti ile görüşmelerimizde 3 belediye fazla, 5 belediye az almak maksadından ziyade Türkiye Yüzyılı’na odaklandığımızı, özveriyi gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Partimize aday adaylığı müracaatları sona ermiştir. Kısa zamanda adayları belirleyip sahadaki çalışmalarımızı yaygınlaştıracağız. Zaman tünelinde her şey değişip ters yüz olsa da Türk Milleti kıyamete kadar yaşayacaktır.
MHP, üstüne düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirecektir. Basit siyasi hesap yapacak, sen onu aldın, ben bunu aldım, sen çok aldın, ben az aldım diyecek ne tıynetimiz ne de merakımız vardır. Önce ülkem ve milletim diyorsak bunun gereğini seve seve yapmalıyız. Biz ne söz vermişsek tutarız.
“Fenomenlerin şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır”
Fenomen adıyla ortaya dökülüp servetinin kaynağı muamma olan bir avuç çapulcunun yarattığı olumsuz hava ve insanımızda yarattığı öfke hali. Sosyal medya hesapları, tarikatların şımarıklıkları, maneviyat dolandırıcılarının şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır. Aklını kaçırmış gibi para harcayıp kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri sistem sorunu olarak belirtilmektedir.
“Somali liderinin oğlu Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür”
Futbolda bir takım insanların faiz için astronomik paralar yatırması, sadece hukuksuzluk değil, maneviyat sorunudur. Daha çok faiz alma, bunlara da gayrimeşru yollarla ulaşma çabası sosyolojik rahatsızlığa yol açmıştır. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun ülkesine çekip gitmesi hep bu kurnazlığa destektir. Elbette Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu.
“Hedef sahaların ve tribünlerin ateşi ile toplumsal tansiyonu yükseltmek”
TFF süreci sağduyu ile yönetememiştir. Masum insanlarımız şehit edilirken çıtı çıkmayanları birden bire seferber olmaları bize göre son derece düşündürücü çarpıklıktır. Hakemimize vandal saldırıyı lanetliyoruz. Hedef sahaların ve tribünlerin ateşi ile toplumsal tansiyonu yükseltmek, Türkiye karşıtı çevrelerin eline koz vermektir.
“Hınıslı Said bir vatan hainidir”
Bununla eşzamanlı olarak bir isyan elebaşının adeta bir kahraman olarak tanım ve telaffuzu sabır taşımızı çatlatmıştır. Tarih ve milletin huzurunda söylüyorum; Hınıslı Said bir vatan hainidir, yaşadığı dönemin terörist başıdır, katildir, canidir, emperyalizmin uşağıdır.
Piran’da askerlerimize saldıran, halkı isyana teşvik eden, Genç, Palu, Elazığ, Silvan, Lice, Varto işgaline kalkışıp Diyarbakır’ı ele geçirmek için saldırı düzenleyen, eğer bu işgal başarılı olsaydı İngiltere’den sözde Kürdistan için destek isteyeceğini itiraf eden bir soysuza kim övgü yağdırıyorsa onunla aynı çukurdadır. Onlara dikkat ediniz, kalpleri milletle çarpmaz, gözleri milletle yaşarmaz, göğüsleri milletle kabarmaz.
2014 yılında Şeyh Said isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesi, en başta Diyarbakırlı kardeşlerime ağır bir hakaret ve saygısızlıktır. Çünkü teröristlerin geçim kapısı Türk ve Kürt düşmanlığıdır. Bunlar kan içen vampirlerdir.
Şeyh Said silahlı ayaklanmasında askerlerimiz, yöre insanımız şehit olmuş ve yaralanmış, gasp, yağma ve hırsızlıklarla genel asayiş bozulmuştu. Allah’a çok şükür kahraman Türk askeri ayaklanmayı bastırmış ve ayaklanan teröristlerin başını ezmiş; Şark İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan 80 sanıktan 48’i 1925 yılının 28 Haziranı 29 Hazirana bağlayan gecesinde darağacına çıkarılmıştır.
CHP Genel Başkanı’nın, bir televizyon kanalında yaptığı “Bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir” açıklamasının neresini düzeltelim? Aziz Atatürk’ün mirasının yağma edilmesini, hatıralarına ihanet edildiğini daha nasıl anlatalım? Ne acısı, neyin acısı, unutulmasın ki, hainlere acıyan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teröristlerin penceresinden bakan çürümüşlerdir. CHP Genel Başkanı şehitlerimizin acısını ne yapacak? Nasıl izah edecek? Nereye koyacak?”