‘KILIÇDAROĞLU’NUN İSTİFA ETMESİNİ BEKLEDİM’
Molalarda karavanındaki çalışma masasında belediye ile ilgili çalışmalarını da sürdüren Tanju Özcan, “Seçim kaybedildikten sonra demokrat olduğunu tez eden her onurlu insan üzere Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri’nin başarısızlığı üstlenerek, istifa etmesini bekledim. Lakin istifa etmeyince benim ihracımdan evvel de ben ‘3 Temmuz’u bekleyin’ diye bir tweet atmıştım. Yaklaşık 1 ay oldu. O tweet’i attıktan sonra da zati o kararımın hazırlıklarına başladım. Değişim için yürüyecektim yalnızca. Ancak sonrasında yürüyüşe başlamamdan birkaç gün evvel böylesine gerekçesiz kararla disipline verilmem sonucunda adaleti de ekledim bu temaya” dedi.
‘PARTİDE DEĞİŞİM İSTEYENLERİN YÜRÜYÜŞÜ’
Özcan, seçimlerden sonra AKP takımlarında değişiklik olduğunu fakat CHP’de bu türlü bir durum olmadığını anlatarak, “Sayın genel lider takımındaki birtakım isimleri değiştirmek suretiyle toplumu ve seçmeni kandırabileceğini düşündü. O denli olmadığını göstermek için ben de bu yürüyüşü gerçekleştirmeye karar verdim. Bu benim şahsî yürüyüşüm değil. Bu partide nitekim değişim isteyen insanların yürüyüşü. Ve o gün de değişim isteyenler ile birlikte genel merkezin önünde bir ortaya geleceğiz. Güçlü bir formda sesimizi duyuracağız. O gün bize kapıları açmazlarsa genel merkezin önünde toplanırız. Lakin bu her şeyden evvel bu bir ayıp. Zira oraya gelecek olan insanların tamamı ya Cumhuriyet Halk Partili ya da Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermiş beşerler olacak. Üstelik Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ya da Faik Öztrak’ın babasının malı değil. Babasının özel mülkü de değil. Kemal yahut Faik Bey’in meskenine gitsem ve kapıyı açmasa bir sorun yok; lakin Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün partisi, halkın partisi. Burada siz kapıları insanlara kapatamazsınız. Bu çok ayıp” diye konuştu.
‘KILIÇDAROĞLU, ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİYOR’
Özcan, olağan kurultay tarihini beklemeden fevkalâde bir kurultayın çabucak yapılabileceğini söz ederek, “Şu andaki delegelerin oy kullanacağı, delege olan insanların oy kullanacağı harika bir kurultayı ben tercih ederim. Sebebi şu; zira 3 yıl boyunca yaşanılanları gördüler. Cumhurbaşkanı adayı belirlenme süreci, burada halka hiç sorulmaması, parti örgütüne hiç sorulmaması, vilayet ve ilçe liderlerine, üyelere hiç kimseye sorulmadan hem milletvekili adaylarının hem cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecine tanıklık ettiler. Halkın reaksiyonlarını direkt aldılar. Münasebetiyle kurultayda bu insanların oy kullanacağı bir seçimi tercih ederim. Ancak illa da ‘kurultay yeni delegelerle yapılsın’ diyorsa işte 15 Temmuz’da son vilayet kongresi bitiyor.
3 gün sonra hiçbir yasal pürüz yok, büyük kurultay yapılabilir. Kaldı ki; CHP olağan kurultaylarına İstanbul’un bile kongresi yetişmediği için katılmadığı oldu. Mesela son kurultayda da Mardin temsil edilmedi. Sonuç olarak Sayın Kılıçdaroğlu, şu anda kurultay tarihini açıklamamak suretiyle aba altından sopa gösteriyor. Kime gösteriyor; lokal seçimlerde aday olmaya çalışan insanlara gösteriyor. Kime gösteriyor; kupon belediye liderleri var” dedi.
‘SALONA HANGİ YÜZLE GELECEK’
Özcan, ‘Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısında kimin çıkacağını bekliyorsunuz?’ sorusuna ise “Bugün itibariyle çıkması gereken kişi; İmamoğlu” dedi.
Özcan, ‘İmamoğlu’nu destekliyor musunuz?’ sorusuna “İmamoğlu’nu desteklemem için evvel; İmamoğlu’nun ‘Ben varım’ demesi gerekiyor. İmamoğlu’nun şimdi ‘Genel lider istifa etmelidir’ yahut ‘Ben de genel başkanlığa adayım’ demesi halinde; benim İmamoğlu’na dayanak açıklamam kelam konusu olabilir. Halkı dinleyerek, konuşan bir siyasetçiyim. Yalnızca söylediğim şu; şu an halkın nazarında yahut halkın umut olarak gördüğü kişi Ekrem İmamoğlu.
‘Kurtarırsa bu partiyi, ülkeyi İmamoğlu kurtarır’ kelamları yaygın. Lakin Sayın İmamoğlu adım atmakta bence biraz geç kalıyor. Ve geç kaldığı her gün kendisine ziyan veriyor. Değişim davetinde bulunanlara ‘Artık top çevirmenin yararı yok’ diyorum. Direkt ismini koyalım; genel lider değişmeli. Genel lider hatta bana nazaran kaybettiği bu seçimden sonra salona dahi gelmemeli. Bırakın adaylığı, salona dahi gelmemeli. Hangi yüzle o salona gelecek. Şu anda değişim isteyenler de net bir biçimde ‘Değişim genel liderden başlamalı’ demeli ve elini masaya vurmalı” yanıtını verdi.
‘DEĞİŞİM OLMAZA SEÇİMDE PERİŞAN OLURUZ’
Özcan, kurultayda değişim olması gerektiğini belirterek, “Eğer olmazsa esasen lokal seçimlerde perişan olacağız. Perşembenin gelişini çarşambadan söylemek üzere bir şey. Bu moralle, bu motivasyonla, bu genel liderle, bu takımlarla gidilecek mahallî seçimde mucize beklemenin manası yok. Kel oğlanın saçlarının tekrar çıkmasını beklemek kadar küçük bir beklenti bu” diye konuştu.
