Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Lideri Kazım Ergün, “2002 yılındaki aylığımızın altın karşılığını bugün alabilmiş olsaydık en düşük emekli aylığı 25 bin 104 lira olacaktı. Bugün ise 7 bin 500 liraya mahkûm olduk. Emeklilerimizin yılbaşına kadar dayanacak gücü, takati kalmamıştır” dedi.
AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana emeklilerin aylıklarıyla altın fiyatları ortasında kıyaslama yapan Ergün, şunları kaydetti:
“2002 yılında en düşük emekli aylığı olan 257 lira ile 15 gramdan fazla altın alınabiliyordu. Yani bir öbür tabirle bir ikramlık altın bilezik ve beraberinde 2 adet çeyrek altın alınabiliyordu.
Bugün gelinen noktada ise Hazine yardımıyla 7 bin 500 liraya denk gelen en düşük emekli aylığıyla yalnızca 4,5 gram yani 3 çeyrek altın alınabiliyor.
Emekli taban aylığı geçen 21 yıllık süreçte alım gücünü koruyabilseydi bugün 25 bin 104 lira olacaktı. Birebir halde minimum fiyat de 17 bin 970 lira düzeyinde olacaktı ve bu meblağla 10,78 gram altın alınabilecekti.”
“EMEKLİNİN 12 ALTIN BİLEZİKİ GİTTİ”
“Taban emekli aylıkları, altın karşısında önemli bir erime yaşamış ve neredeyse emeklinin her ay maaşıyla alabildiği bir ikramlık bilezik, yıllık olarak da 12 altın bilezik elinden alınmıştır.
Yapılması gereken, derhal emeklinin alım gücünün yükseltilmesi, intibaklarının yapılması, ek ödeme oranlarının yüzde 10 düzeyine yükseltilmesi ve sıhhat kesintilerinin kaldırılmasıdır. Emeklilerimiz yaşları prestijiyle bir ayağı hastanede, bir ayağı da eczanede olan insanlardır.
Sağlıkta katkı hisseleri ise emekliler için adeta bir kabusa dönüşmüştür. Emeklilerimizden sıhhat katkı hissesi kesilmemelidir.
Zaten kıt kanaat sıhhatsiz beslenen emeklilerimizi vitaminsizlikten ve proteinsizlikten önemli hastalıklar beklemektedir. Yetkililerimizden beklentimiz, hayatlarının son devrini huzur içinde geçirmek isteyen ve bunun için geçmişte yüksek ölçülerde sigorta primi ödeyerek çalışan emeklilerimize hak ettiği hürmetin gösterilmesi, alım gücündeki kayıpların derhal telafi edilmesidir. Emeklilerimizin yıl başına kadar dayanacak gücü, takati kalmamıştır.”