İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) İdare Konseyi Lideri Bülent Eczacıbaşı, “Kültür ve sanatın toplumdaki bütün bireylerin temel hak ve gereksinimleri ortasında olduğu inancıyla kültüre erişim ve iştirak imkanlarını arttırmak, sanatkarlar için özgür söz platformları sağlamak için çalışıyoruz.” dedi.
İKSV tarafından 14 Eylül-10 Kasım’da düzenlenecek 16. İstanbul Bienali’nin basın toplantısı gerçekleştirildi.
Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi Fındıklı Yerleşkesi Osman Hamdi Beyefendi Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Eczacıbaşı, İstanbul Bienali’nin, 1987’den bu yana İKSV tarafından düzenlendiğini anımsattı.
Eczacıbaşı, “Her biri kendi alanında kıymetli başarılara imza atan memleketler arası ölçekte dört şenlik ve bienaller düzenledi vakfımız. Birebir vakitte kültür siyasetleri alanında devranın tartışma tabanlarının oluşturulması, yeni yapıtların üretilmesi, geleceğin sanatçı ve sanatseverlerinin gelişmesi gayesiyle faaliyet gösteriyoruz.” tabirini kullandı.
Sanatçılara ve emeği geçen herkese teşekkür eden Eczacıbaşı, “Kültür ve sanatın toplumdaki bütün bireylerin temel hak ve muhtaçlıkları ortasında olduğu inancıyla kültüre erişim ve iştirak imkanlarını arttırmak, sanatkarlar için özgür tabir platformları sağlamak için çalışıyoruz. Bugün kapılarını siz bedelli basın mensupları için açan 16. İstanbul Bienali de bu noktada kıymetli bir misyon üstleniyor.” diye konuştu.
10 KASIM’A KADAR FİYATSIZ ZİYARET
Bienalin sponsorluğunu üstlenen Koç Holding İdare Heyeti Lideri Ömer Koç da Koç Holding ve Vehbi Koç Vakfı olarak sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en kıymetli çağdaş sanat etkinliklerinden olan İstanbul Bienali’ni desteklemeye 2007’de başladıklarını anlattı.
“Bu çok kıymetli sanat hadisesine takviyemizi kuruluşumuzun 100. yılı olan 2026’ya kadar sürdürecek olmaktan büyük memnunluk duyuyoruz.” diyen Koç, bienalin tüm ziyaretçilerin tüm ziyaretçiler için fiyatsız bir stant haline getirilmesine ve bu sayede rekor sayıda sanatsevere kapılarını açabilmesine imkan tanıyan sponsorlukla Türkiye’de sanatın gelişimine dayanak olmakla iftihar ettiklerini lisana getirdi.
İstanbul Bienali’nin bu yılki temasına işaret eden Koç, şunları kaydetti:
“ÇEVRESEL NEDENLERLE BİR YERDEN BİR YERE TAŞINAN BİRİNCİ BİENAL”
16. İstanbul Bienali Küratörü Nicolas Bourriaud konuşmasına direktör Werner Herzog’un “Fitzcarraldo” sinemasından bir kısım göstererek başladı.
Bourriaud, Herzog’un bir röportajında, 1982’de sineması çektikten sonra 30 yıl içinde Amazon ormanlarının yok olacağını söylediğini ve bu mevzuda haklı çıktığını belirtti.
Filmin sömürü, sömürgecilik ve kibri mevzu aldığını tabir eden Bourriaud, “İstanbul Bienali de bunları bahis alıyor. Ama birebir vakitte eski güçlerin yine aktifleştirilmesinden, kurgunun gücünden, çeşitli lisanlar ve varlıklar ortasında tercüman olan sanatkarlardan, beşerlerle insan olmayanlar ortasında bir ilişki oluşturan sanatkarlardan bahsediyor.” dedi.
Bourriaud bienal için etrafındaki tarlalarda asbest bulunması nedeniyle asıl yeri geride bırakıp 40’tan fazla projeyi hiç bilmedikleri bir yere aktardıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
Bu son dakika değişikliği, standın iç dizaynıyla gerçekleştirilirken, bana elbette sergiyi yine düşündürttü. Bir kat üzerinde detaylı bir labirentten hazır odalı dört katlı bir binaya gitmek zorunda kaldık lakin kararımızdan pişman değilim. Bu durum 16. İstanbul Bienali’nin, çevresel nedenlerle bir yerden bir yere taşınan birinci bienal olduğu gerçeğini sürdürecek.”
“KENDİ LİSANI VE ÜSLUBUYLA SANAT, HAYATIMIZA DİKKAT ÇEKMELİ”
Bienale mesken sahipliği yapan yerlerden olan Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Handan İnci, basın toplantı sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi, ülkemizin en eski sanat üniversitesidir. En köklüsüdür ve hala da en faallerinden biridir. Münasebetiyle üniversitemizin İstanbul’un bu kadar değerli bir kültürel aktifliğine takviye olması, konut sahipliği yapması bizim için büyük bir memnunluk.” halinde konuştu.
İKSV’nin düzenlediği bienalin İstanbul’un en tesirli kültürel hareketlerinden biri olduğunu ve her vakit büyük bir zevkle takip ettiğini tabir eden İnci, “Şimdi bu kıymetli kurumun yöneticisi olarak onlara konut sahipliği yapmaktan, mekanımızı açmaktan ötürü büyük bir memnunluk duyuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
İnci, İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi’nin 1937’de akademi bünyesinde kurulduğunu lakin 10 yılı aşkın bir müddettir ziyarete kapalı olduğunu hatırlatarak, “Bazı yer sıkıntıları vardı. Artık onları aştık, Emre Arolat’ın imzasını taşıyan çok hoş bir binada çok yakında açılacak müzemiz. Müzemizin çalışmaları şimdi tam olarak bitmedi. Kimi eksikliklerimiz var. Buna karşın İKSV yer talebinde bulununca seve seve binamızı tahsis ettik. Bunun için Emre Arolat’a bilhassa teşekkür ediyorum. Zira mimarisi tamamlanmadan bir yeri görünüme açmak fedakarlıktır. Üniversitemizin bu kadar pahalı bir bienale dayanak olması da çok değerliydi bizim için.” açıklamasını yaptı.
Bienalin temasının “Yedinci Kıta” olduğuna dikkati çeken İnci, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bienal nitekim de ürpertici bir gerçeğe dikkat çekiyor. Maalesef artık geri dönüşüme alamayacağımız kadar büyük bir çöp birikmekte. Bir kıta oluşturmakta neredeyse bunlar. Aslında sanatın bir fonksiyonu de bu. Kendi lisanı ve üslubuyla sanat aslında hayatımıza dikkat çekmeli. Bienalin bu yıl bir de bu türlü değerli bir fonksiyonu var. Bu da bir modülü olduğumuz için bizi çok memnun ediyor.”
25 ÜLKEDEN 56 SANATÇI 16. İSTANBUL BİENALİ’NDE
16. İstanbul Bienali Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binasının yanı sıra Pera Müzesi ve Büyükada’da ziyaretçilerini ağırlayacak.
Türkiye’den 8 sanatkarın katıldığı bienalde, 25 ülkeden 56 sanatkarın 220’den fazla yapıtı sergilenecek.
Farklı alanlarda çalışan sanatkarların bienal için özel olarak ürettiği 36 yeni eser de İstanbul’da sanatseverlerle buluşacak.
AA
