Bedenin bütüncül sıhhatini devam ettirmek için oldukça büyük bir ehemmiyete sahip D vitamini, diğer ismiyle ‘güneş ışığı vitamini’ bedendeki kritik rolüne karşın dünyada en yaygın görülen vitamin noksanlıklarından biri. Yapılan araştırmalar, Amerika’daki erişkin popülasyonunun %42’ye yakın bir kısmının muhtelif sağlık meselelerine zemin hazırlayacak kadar düşük D vitamini seviyesine sahip olduğuna dikkat toplamakta. Görünen o ki, güneş vitamini olarak bilinse de güneşin varlığı D vitamini ambarlarının dolması için yeterli değil.
Ehemmiyetli anekdot: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve teklifler bilimsel takviyeli yazılar baz alınarak, genel bilgilendirme emelli hazırlanmış olup rastgele bir uzman önerisi kapsamamaktadır. Sayfa içeriğinde rehabilitasyon edici sağlık hizmetine müteveccih bilgiler kapsayan öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve rehabilitasyon için kesinlikle doktorunuza müracaat etin.
D vitamininin ehemmiyeti
D vitamini, bağışıklık sistemini güçlü yakalamaktan mesuldür. Aynı zamanda kalsiyum ve fosfor emilimini sağlayarak tüm adaleleri takviyeler. Beden mukavemetini artırarak enfeksiyonlara karşı korur. Yeni ten hücrelerinin oluşmasına da destekçi olur. Özellikle sihrime çağındaki çocuklarda ve bebeklerde kemik gelişiminden ve sağlıklı dişlerden mesuldür. D vitamini, asap sisteminin düzgün bir biçimde işlemesi, iskelet sisteminin büyümesi ve bağışıklığın güçlenmesi için lüzumlu bir vitamindir. Kısaca, bütüncül sıhhatin devam etmesinde kritik rol oynar.
D vitamini beceriksizliği
D vitaminin noksanlığında baş sızısı, bunalım, eklem ve adale sızıları gibi daha süratli çözüm bulunabilen ve kolay fark edilebilen rahatsızlıkların yanı gizeme diyabet, romatizma veya hipertansiyon gibi daha ciddi hastalıklar da alana gelebilir. Aynı zamanda, kanser hücrelerinin artmasına mani olduğu için D vitamini noksanlığında, kanserli hücrelerin artma sürati çoğalabilir. Bu sebeple bedenin gereksinim dinlediği D vitaminini depolayabilmesi çok ehemmiyetlidir. Bunun için de D vitamini kaynaklarına lüzumu vardır.
D vitamini kaynakları
Yumurta, mantar, somon, maydanoz, havuç, ton balığı gibi besinler zengin D vitamini kaynakları arasında yer alır. Bu sebeple bedenin gereksinim dinlediği D vitaminini artırmak için öğünlerde yer verilmeleri ehemmiyetlidir. Dilerseniz ‘D vitamini kaynağı gıdalarla hazırlanan lezzetli tarifler’ yazımıza da göz atabilirsiniz.
Diğer yandan, en temel D vitamini kaynağı bir haylimizin bildiği üzere Güneş’tir. Yeterince ultraviyole ışını alamamak D vitamini birleşiminin eksik kalmasına neden olabilir. Özellikle kış mevsiminde yeteri kadar güneş ışığı alamayan bedenler için dışarıdan D vitamini destek edilmesi gerekebilir. Bu gibi vaziyetlerde D vitamini açısından zengin olan gıdalar harcamak, gerektiğinde kapsül ya da oral sprey formlarında bulunabilen D vitamini dayanaklarını kullanmak, bedenin bütüncül sıhhatin devam etmesi için gereksinim dinlediği D vitamini ambarını doldurmaya destekçi olabilir.
Ehemmiyetli anekdot: D vitamini dayanakları kesinlikle hekim hakimiyetinde alınmalıdır. Lüzumlu tıbbi testler ile bedendeki D vitamini beceriksizliği varsa tespit edilebilir. Yardımların hakimiyetsiz kullanılması önerilmemektedir.
Güneş ışınları ve D vitamini
Kışın güneş ışınları yetersizliğinin acısını yaz aylarında çıkarmak olası olabilir. Ancak, güneşin varlığının tek başına D vitamini lüzumunu karşıladığını söylemek pek doğru değil. Başka Bir Deyişle, yazın gelmesi D vitamini kaynaklarımızın kendiliğinden dolacağını garanti etmemekte. Yapılan araştırmalar, havaların ısınmasına, güneşin kendini daha fazla göstermesine karşın, D vitamini lüzumunu yeteri kadar karşılamadığına vurgu yapmakta.
2017 yılında Meksika’da yapılan bir araştırma, kış ayları hariç senenin kalan zamanlarında yeteri kadar güneş ışığı alan bölgelerde yaşayan şahısların D vitamini gidişatlarını araştırdı. Esrarengiz bir biçimde tahlilciler, güneşe maruz kalma gidişatı ile şahısların sahip oldukları D vitamini seviyeleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığını buldu. Başka Bir Deyişle, araştırmanın çıktısı şu ki: “Sırf güneş açtı diye D vitamini desteklerinizi bir kenara atmanın zamanı gelmedi.”
Havalar ısınsa, güneş her an varlığını sezdirse de değişik D vitamini kaynaklarını hayatınızdan çıkarmamanızda fayda var. Öğünlerinize D vitamini zenginleri gıdaları ilave etmeyi ve zorunluysa günlük D vitamini desteklerinizi almayı umursamama etmeyin. Ama tüm bunlar, güneşderi yararlanamayacağınız anlamına da gelmemekte. Dikkat edeceğiniz birkaç hususla güneşderi en iyi biçimde yararlanarak D vitamini ambarlarınızı destekleyebilirsiniz.
D vitamini almak için nasıl güneşlenmeliyiz?
Bedeninizde D vitamini birleşimini artırmak için saatlerce güneşin altında uyumanıza hiç gerek yok. Hatta, güneşin altında uzun saatler tüketmeniz fayda sağlamak bir yana, sıhhatinizi tehdit edebilir. Güneş ışınları, bedenin D vitamini birleşimlemesine destekçi olmasının yanı gizeme; Deoksirübo Nükleik Asit zararlarına, genetik değişinimlere, buruşukluklara, yanıklara ve cilt kanserine neden olabilir. Bu surattan, uzmanlar güneşin altında geçirilen zamanın hakimiyet altında yakalanması gerektiğine dikkat toplamakta.
Güneş ışınlarından en iyi biçimde yararlanmak için uzmanlar; bacakların, kolların, karın ve sırt bölgesinin sarihte kalacak biçimde vazgeçilmesi gerektiğine ve 10-15 dakika ile hudutlandırarak güneşin altında zaman geçirmenin en iyisi olduğuna vurgu yapmakta. Cilt Kanseri Teşkilatı, bu biçimde güneşte zaman geçirmenin haftada 2-3 defadan fazla yapılmaması gerektiğine de dikkat toplamakta. Aksi halde, güneşin bedeninize hasar vermesi mümkün.